- Mainpage
- Articles
- Doğuma Hazırlık
Doğuma Hazırlık
Temmuz 2009
Cihangir Yoga’da ortağım Nur ile beraber doğuma hazırlık dersleri vermeye başladık. Bir yandan doğumun tamamen fizyolojik bir olay olduğunu düşünüp savunurken bir yandan da doğuma hazırlanmak lazım diyerek bu dersleri düzenleyince bir çelişki doğuyor. Peki ama neden böyle?
Elbetteki doğum yapmak için gereken güç her kadının içinde var. Kadının bedeni zaten doğum sırasında nasıl davranacağını biliyor. Tuvalete gitmek gibi birşey bu. Tuvalet yogası yapmıyoruz (aslında sindirim sistemimizi hızlandıran asanalarla bir miktar tuvalet yogası da yapıyoruz sayılır ya…); tuvalete hazırlık dersleri almıyoruz. Evlerinde, hatta tarlada doğuran anneannelerimize nasıl doğuracağını öğrenmek için kursa gitmen gerekiyor diyemezdik.
Anneannelerimiz bedenlerinden bizim kadar kopuk yaşamıyorlardı. Hayvanların ve başka kadınların nasıl doğurduğuna gündelik olarak şahit oluyor ve bedenlerinin ve doğanın işleyişine güveniyorlardı. Ne doğayı, belki ne de hayatı bizim kadar kontrol etmeye çalışmıyorlardı. Hem de zihinleri bizim kadar korkularla dolu değildi. Biz televizyondaki yalan yanlış görüntüler sayesinde doğum hakkında neredeyse negatif hipnoz altındayız. Daha ne olduğunu bilmeden ondan korkmayı öğreniyoruz. Bu korkularla çok derinlere saklanmış olsa da o güç içimizde bir yerlerde.
Biz de derslere katınlan anne adaylarının o güç ile tekrar bağlantıya geçmelerine destek olmaya çalışıyoruz. Doğumla, anne olmakla ilgili korkular varsa onlarla mümkün olduğunca doğum ve bebekten önce yüzleşmeyi teşvik ediyoruz. Derslerde bol miktarda bilgi de paylaşılıyoruz. Zira korkuların birçoğu bilgisizlikten veya yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Paylaşılan bilgiler ancak doğru kaynaklara ulaşarak öğrenilen ve genellikle doktorunuzundan veya hastaneden öğreneceğiniz şeyler olmuyor: Kendi haline bırakılırsa doğum bedende nasıl gerçekleşir? Daha kolay bi doğum için ideal ortamı nasıl yaratırsınız? Bebeğinizle ilk temas anının önemi nedir?....
Türkiye’de yaşadığımız için doğuma hazırlanmak belki de ayrıca bir önem taşıyor. Türkiye dünyada sezaryen dahil kadınlara yapılan tıbbi müdahalelerin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Malesef bu konuda Latin Amerika ülkeleri, Çin, Hindistan ve İran gibi ülkelerle birlikte başı çekiyoruz. Doğal doğum yapmak isteyen kadınlar için imkanlar Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya oranla çok kısıtlı. Tıbbi müdahalelerin rutin olarak uygulandığı bir ortamda kadınlar özellikle ne bekleyeceklerini bilmedikleri zaman çok travmatik doğum deneyimleri yaşayabiliyorlar. Doğum yapacağını düşünerek gidip bir dizi tıbbi müdahale ve operasyonla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle bu müdahalelerin neler olduğunu, artı ve eksilerini bilmek istemediğiniz müdahaleleri tıbben gerekmedikçe size uygulamayacak bir doktor ve bunu destekleyecek bir hastane seçmenizde çok yardımcı oluyor.
Doğuma hazırlanmak için elbette ille bir kursa katılmak gerekmiyor. Yapabileceğiniz diğer şeyler:
- Okumak. Ama doğumu kadın açısından ele alan güvenilir kaynakları. Benim şiddetle tavsiye edeceğim iki kitap Ina May’s Guide to Childbirth ve The Thinking Woman’s Guide to a Better Birth.
- Seyretmek. Tavsiye edeceğim belgeseller The Business of Being Born, What Babies Want ve Orgasmic Birth. Bunları birlikte seyretmek için film geceleri de düzenliyoruz.
- Başka hamilelerle vakit geçirmek. Yogada, dans dersinde veya çeşitli toplantılarda. Hamile kadınlar tarih boyunca hep bunu yapmaya ihtiyaç duymuş.
- Doğumunuz hakkında olumsuz beklentilerini paylaşmak isteyen komşu teyzeyi dinlememek.
- Bedeninizi dinlemek ve bedeninizle ilişkinizi güçlendirmek. Spor yaparak, yoga yaparak, meditasyon yaparak…
- Gerçekten güvenebileceğiniz, sizi dinleyen, isteklerinize saygı gösteren ve ‘ayrıntıları’ konuşmak için size zaman ayıran bir sağlık personelini bulmak için zaman ve çaba harcamak.
Zamanı geldiğinde herkese sağlıklı, mutlu bebekler ve tatmin olacakları doğumlar diliyorum.
Başak Kutlu Atay
Doğuma Hazırlık Eğitmeni ve Yoga Hocası